Kur Farkı Zararlarının Sermaye Kaybı Veya Borca Batık Olma Hesabında Dikkate Alınmaması
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 376. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ 15 Eylül 2018 tarihinde yayımlanarak 01.01.2023 tarihinde kadar geçerli olmak üzere yürürlüğe girmiştir.
Tebliğin amacı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376. maddesi kapsamında sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esasları düzenlemektir.
Tebliğin geçici maddesine göre 01.01.2023 tarihine kadar, TTK’nın 376. maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının dikkate alınmayabileceği ifade edilmektedir.
Söz konusu Tebliğin yürürlüğe girmesi ile beraber anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin bundan sonra düzenleyecekleri finansal tablolarda cari dönem sonunda hesaplanmış ve ifa olmamış kur farkı zararları, şirketin bilançosunda sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamını düşürücü bir unsur olarak dikkate alınmayacaktır.
Söz konusu Tebliğ, döviz cinsinden yükümlülükleri varlıklarından fazla olan ve bu nedenle dönem sonunda kur farklarından dolayı önemli ölçüde zarar yazan firmaları (TTK 376. Maddesi bağlamında) korumak amaçlı olarak çıkarılmış olumlu bir düzenlemedir.